Özet : Arn ve Cecilia’nın İsveç’ten Ortadoğu’ya uzanan hikayesi, cesur şövalyeler, güçlü kraliçeler ve hain krallarla dolu bir geçit gibi…
Bu bir entrika, dostluk ve ihanet masalı, bu aynı zamanda asla unutulmayacak bir aşk hikayesi…
Arn Magnusson 1150 yılında, İsveç’in Batı yakasındaki Batı Gothia’da, Arnas ciftliğinde dünyaya gelir.
Büyüdükçe eğitimli bir genç adama ve yetenekli bir kılıç ustasına dönüşür. Hayatının aşkı Cecilia ile tanıştığında, zalim dünya onları zorla ayırır.
Cecilia bir rahibe manastırında hapistir ve Arn, Filistin’e, Müslümanlar ile Hristiyanlar arasındaki korkunç savaşa şövalye olarak gönderilmiştir.
Her ikisi de hayatta kalmak için savaşmak, kötülükle baş etmeyi ve çektikleri fiziksel zorlukların üstesinden gelmeyi öğrenmek zorundadır.
Tanrı’ya ve Onun iyiliğine olan inançlarını sarsan bu
acı dolu ayrılık; birbirlerine ve kavuşacakları güne olan inançlarını asla etkilemeyecektir. Arn sonunda evine döndüğünde, aşkı ve hayatının en büyük vazifesi için savaşmak zorundadır: İsveç’i tek bir krallık altında birleştirmek…